Bilim insanları meslektaşlarını eyleme çağırıyor

-
Aa
+
a
a
a

​​​​​​​ İklim Kuşağı Konuşuyor’da iklim krizini merkeze alana haberlere yakından bakıyoruz.

Fotoğraf: Robin Erino
Bilim insanları meslektaşlarını eyleme çağırıyor
 

Bilim insanları meslektaşlarını eyleme çağırıyor

podcast servisi: iTunes / RSS

Eylül ayının gelmesiyle birlikte dünya genelinde iklim eylemleri de yükselişe geçiyor. Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz Just Stop Oil kampanyasının haberleri ile başlayalım. Amerikalı aktivist, dilbilimci, filozof, siyasi eleştirmen ve yazar Noam Chomsky, Just Stop Oil için daha önce şu ifadeleri kullanmıştı: 

Karşı karşıya olduğumuz şey, insanlık tarihindeki en büyük ıstırap ve adaletsizlik dayatmasıdır. Just Stop Oil koalisyonunun eylemlerini destekliyorum. Hepimizin bunu yapması zorunludur. Hayatın her kesiminden cesur insanlar pes etmemeyi seçtiler. Karşı koymayı seçtik çünkü bu tüm yaşam için mücadeledir. 

Just Stop Oil kampanyasının web sitesinden aldığım habere göre; ağır yaralanan ve cezaevi personeliyle barışçıl bir şekilde işbirliği yapmayı reddettiği için tutukluyken tecrit edilen Just Stop Oil destekçisi, ekolojist Emma Smart serbest bırakıldı. 45 yaşındaki Emma Smart, 24 Ağustos Çarşamba günü polis tarafından 45 yaşındaki Gwen Harrison, 39 yaşındaki Morgan Trowland ve 47 yaşındaki Paul Sheeky ile birlikte tutuklanmıştı. 26 Ağustos Cuma günü Kraliyet Savcılık Servisi, bu isimlerin en az bir ay hapiste tutulması ve ek olarak 24 Şubat 2023'e kadar tutukluluğun uzatılması talebiyle başvuruda bulunmuştu. Ancak Just Stop Oil protestocularının dördü de kefaletle serbest bırakıldı. Emma, ​​ilaçlarına ve uygun yiyeceğe erişim sağlamak için hapishane personeliyle işbirliği yapmayı barışçıl bir şekilde reddediyordu. 2 Eylül'de personel tarafından acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulmasına neden olan bir olaya maruz kaldı. Başından, yüzünden, omzundan, bileğinden yaralandı ve ardından “personel, diğer mahkumlar ve rejim adına risk oluşturduğu” nedeniyle tecrit edildi. Emma Smart olay üzerine şunları söyledi:

Eğer rejim, kontrol için saldırganlık ve şiddet kullanan bireyler tarafından desteklenen bir sindirme rejimi ise bu etik ve profesyonel olmayan bir rejimdir. Bu rejime meydan okumak ve bir karşı risk oluşturmak ahlaki olarak doğrudur.

İngiltere Essex'te yer alan, ülkenin en büyük petrol terminaline tünel kazarak 13 gün süren işgal eylemi yapan ekip, hükümetin İngiltere'deki yeni petrol ve gaz projelerini sonlandırmasını talep ediyordu. Eylemleri sonrası tünelden çıkan protestocular tutuklanmıştı. Ayrıca tutuklu bulunan 31 yaşındaki Chris Bennet, Navigator Petrol Rafinerisi yakınlarındaki tünellerden birinde bir hafta geçirdikten sonra 30 Ağustos'ta tutuklandı. Tünelleri bloke eden 21 yaşındaki Xavier Gonzalez Trimmer, 32 yaşındaki Joe Howlett ve 39 yaşındaki Sam Johnson’ın ise Southend Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla Ekim ayına kadar tutuklu kalmaları kararlaştırıldı. Just Stop Oil'in sözcüsü şunları söyledi:

Just Stop Oil ile sivil direnişe katılanların tümü hapis riski ile karşı karşıya olduklarını biliyor ve sempati aramıyorlar. Savunmasızların kötü muamele gördüğünü, milyonların yoksulluğa düştüğünü belirtiyorlar. Özgürlüklerimizi, haklarımızı ve güvenliğimizi yok eden bir hükümete karşı direnişte onlara katılmanızı istiyorlar. Bedenlerimiz elimizdeki tek silah olduğunda onları makinenin tekerleklerine koyuyoruz.

Just Stop Oil, 1 Ekim'de Londra Westminster’da büyük bir eylem yapacağını duyurdu. Ayrıca 10 Eylül'de Londra'daki Marble Arch'ta, saat 10.00’da toplanacak olan Extinction Rebellion yani Yokoluş İsyanı da iklim eylemi taleplerini görünür hale getireceklerini duyurdu. Just Stop Oil; İngiltere’nin taze başbakanı Elizabeth Truss’ın, İngiltere’nin yeni kabinesinin, İngiltere parlamentosunun ve kurumsal karbon devlerinin gençliğin iklim inkârını, iklim eylemsizliğini ve iklim felaketini kabul etmeyeceğini göstermek için eylem gerçekleştirecek. 

Bilim camiası iklim krizine karşı isyana katılıyor

Extinction Rebellion hareketinin bir parçası olan, bilim insanlarının yer aldığı Scientist Rebellion 6 Nisan 2022'de Hollanda'daki ilk “bilim insanları iklim yürüyüşünü” Lahey'de gerçekleştirmişti. İklim araştırmacıları bu yıl ikinci kez hükümetleri iklim krizine karşı daha hızlı ve daha ciddi adımlar atmaya zorlamak ve bilim camiasının iklim krizinin tahribatlarını ciddiye aldığını göstermek için meslektaşlarını “tutuklanma riskine girmeye ve sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleştirmeye” çağırdı. Pazartesi günü Nature dergisinde yayımlanan bir makalede iklim bilimcilerinden oluşan bir grup, toplumu fosil yakıtlardan uzaklaştırmak için bilim camiasının fosil yakıt karşıtı politikaları güçlü bir şekilde savunmasının gerekli olduğunu dile getirdi. Aynı makalede “yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için zamanın kısa olduğu” ve “yetersiz hükümet eyleminin gezegeni 2100 yılına kadar 3,2 °C’lik bir ısınma rayına soktuğu” da belirtilmişti. Birleşik Krallık'taki Cardiff ve Bristol üniversitelerinin yanı sıra İsviçre'nin Lozan Üniversitesi'nden gelen araştırmacılar da iklim bilimcileri sivil itaatsizliğe katılmaya teşvik etmişti. 

COP27 (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı) kapsamında yapılacak uluslararası iklim görüşmelerine sadece birkaç ay kalmış ve dünya Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşma yolundan sapmış, küresel sera gazı emisyonları rekor seviyelere yükselmeye devam ederken, Nature dergisinde yayımlanan makalenin de izinde alanlarında lider uzmanların tarafsız ve doğru bilgi sağlamak söz konusu olduğunda rollerini yeniden düşünmeye başlamalarını iyi bir işaret olarak algılayabiliriz.

Geçtiğimiz Nisan ayında, 25'ten fazla ülkede yaklaşık bin bilim insanı trafiği durdurmak ve kendilerini banka kapılarına, Beyaz Saray’a zincirlemekten tutuklanmıştı. İklim araştırmacıları yayımladıkları makalede konuyla ilgili şunları dile getirdiler:

Bilim insanlarının sivil itaatsizliği, iklim krizini çevreleyen sayısız karmaşıklığı ve kafa karışıklığını ortadan kaldırma potansiyeline sahip. Bilim insanları alarmı farklı yollarla çalmaya çalıştılar ancak karar vericilerin yıllarca süren gecikmesi ve kafa karışıklığı daha geniş kapsamlı ve uzun süreli zarardan korunmak için çok az zamanın kaldığı ve ciddi sonuçların dünya çapında zaten ortaya çıktığı anlamına geliyor.

Bilim insanlarının paylaştığı bu mesaj, benzeri görülmemiş ve önümüzdeki on yıllarda dramatik bir şekilde kötüleşmesi beklenen orman yangınları, kuraklık, sıcak hava dalgaları ve ani sel felaketlerinin yaşandığı sırada geldi. Rekor kıran sıcak hava dalgaları, orman yangınları ve seller bu yaz Amerika Birleşik Devletleri'nde düzinelerce; Avrupa, Afrika ve Asya'da binlerce insanın ölümüne sebep oldu. Yalnızca Pakistan'da, uzmanların iklim değişikliğiyle daha da kötüleştiğini söylediği "canavar" muson mevsimi ülkenin üçte birini sular altında bıraktı. Haziran ayından bu yana 386'sı çocuk, 1.136'dan fazla insanı öldüren, mahalleleri sular altında bırakan ve kritik altyapıya 10 milyar dolarlık hasar veren büyük bir sel baskını gerçekleşti. Bu tür hava koşulları dünya liderlerinin küresel ekonomiyi fosil yakıtlarla çalışan bir ekonomiden güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklarla çalışan bir ekonomiye dönüştürmek için yeterince hızlı hareket etmediğinin bir başka kanıtı. 

“Sivil itaatsizlik son umudumuz.”

Birçok aktivist, hükümetlerine veya küresel finans kurumlarına iklim krizini ciddiye alma konusunda artık güvenmediklerini söyleyerek sivil itaatsizlik eylemlerine yöneliyor. Sadece bu yaz, iklim aktivistleri yoğun saatlerde trafiği engelledi, dört çeker otomobillerin lastiklerinin havasını indirdi, beyzbol maçlarını, golf turnuvalarını ve Formula yarışlarını kesintiye uğrattı. Hatta bazıları, Raphael'in Sistin Meryemi ve Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablolarının bir kopyası da dahil olmak üzere ünlü sanat eserlerine kendilerini yapıştırdılar. Aktivistler, hükümetler yeni fosil yakıt projelerini finanse etmeye devam ederken emisyonları azaltmak için yeterli ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekmek için eylemler gerçekleştirdiğini söyledi. Just Stop Oil sözcüsü Grahame Buss konu ile ilgili şunları dile getirdi: 

Hükümet organları, işletmeler harekete geçmiyor. Son şans biziz. Sivil itaatsizlik son umudumuz.

İngiltere'de “kadınların oy hakkı” ve Amerika Birleşik Devletleri'nde “sivil haklar” hareketine baktığımızda tarih, sivil itaatsizliğin geniş toplumsal değişimler yaratmada etkili bir araç olduğunu göstermiştir. Daha yakın zamanlarda Kuzey Dakota'da gerçekleşen “Standing Rock protestoları” ulusal ilgiyi topladı ve kabile hakları konuları ile fosil yakıt geliştirmenin tehlikelerini ana akım medyanın gündemine getirmeye yardımcı oldu. 

ABD’nin önde gelen çevre savunuculuğu ve araştırma merkezi olan Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'nden Tierra Curry, bir röportajında bilim camiasında aktivizme katılmanın genellikle hoş karşılanmadığını söyledi. Bilim insanlarının geleneksel olarak kendilerini gerçeğin tarafsız gözlemcileri ve habercileri olarak gördüklerini ve siyasi kavgalarda taraf tutmaktan kaçınmaya çalıştıklarını ifade etti. Ancak Curry, iklim değişikliği ve koronavirüs pandemisi hakkındaki gerçekler söz konusu olduğunda politikacıların ikiyüzlülüğüne dikkat çekmeyi bir görev olarak görmenin son derece politize edilmiş olduğunu da söyledi. Başkan Donald Trump’ın görevi boyunca hem iklim değişikliği hem de pandemi hakkında bilimsel gerçeklerle sıklıkla çeliştiğini ve uzmanların tarafsız kalmasını zorlaştırdığını dile getirdi. NASA bünyesinde yer alan Jet Propulsion Lab için çalışan iklim bilimci Peter Kalmus da aynı fikirde. Kalmus, kendisini JPMorgan Chase Bankası’nın ön kapısına kilitlediği için tutuklandı. Kalmus, diğer bilim insanlarını protestoda kendisine katılmaya çağırıyor ve uzmanlar olarak bulguların ağırlığını halka iletmenin, yetkililerin gerekli başvuruyu yapmasını sağlamanın ve seçilmişleri ikna etmenin onların görevi olduğunu dile getiriyor: 

Çocuklarımız ve insanlığın geleceği adına, bilgiyi ulaştırmak için elinizden gelen her şeyi yapmakla sorumlusunuz.

Kalmus, şimdiye kadar umduğundan az sayıda bilim insanının eylem çağrısına cevap vermesinden ötürü “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi. Pazartesi günkü makaleyi ise olumlu bir işaret olarak gördüğünü ve özellikle aşırı hava koşulları nedeniyle daha fazla araştırmacının harekete katılacağına inandığını belirtti ve ekledi:

Bilim insanları, küresel ısınmanın tüm etkilerinin daha da kötüleşeceğini biliyor. Odadaki yetişkinler olmalıyız çünkü kimse bizi kurtarmaya gelmiyor. Bence bilim insanları ortaya çıkacak ve er ya da geç sivil itaatsizlik yapacaklar. Sadece daha erken olmasını umuyorum.

Ugandalı iklim aktivisti Vanessa Nakate ve Pakistanlı aktivist Malala’nın Avaaz üzerinden açtıkları, 36 bin imzaya ulaşan ve dünya liderlerine hitap ettikleri kampanyalarına yakından bakalım. Vanessa Nakate geçtiğimiz Ocak ayında Malala Fonu’nun yönetim kuruluna katılmıştı. Kızların eğitime dahil edilmesini ve güçlendirilmelerini amaçlayan Malala Fonu’nun bünyesinde yer alan “Çocukları Okula Gönderin” kampanyası kapsamında şunlar dile getirildi:

244 milyon çocuk okula gitmiyor. Öğrenme şansı elinden alınan çocukların sayısı Brezilya nüfusundan daha fazla. Yoksulluk içinde yaşayan ailelerin çocuklarının eğitim alma olasılıkları çok düşük ve çoğu okul ücretlerini karşılayamıyor. 10 çocuktan 4'ü ortaokulu bile bitirmezken istediğimiz dünyayı nasıl inşa edebiliriz? İklim krizini yenebilir ve adaleti sağlayabilir miyiz? Yapamayız. 

Nobel Barış Ödülü sahipleri, BM özel raportörleri, çocuk hakları uzmanları, sivil toplum kuruluşları, eğitim aktivistleri ve dünyanın dört bir yanından vatandaşlar olarak size “tek bir büyük fikir” ile yazıyoruz:

Çocukların ve gençlerin, okul öncesinden ortaokula kadar ücretsiz eğitim hakkını koruyan yeni bir küresel anlaşma oluşturmalıyız.

Bunun işe yarayabileceğini biliyoruz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hükümetlerin ücretsiz ilköğretim eğitimi sağlama politikası hayata geçirildi ve şimdi çocukların yüzde 87'sinden fazlası ilkokulu bitiriyor. Bugün aynı derecede dönüştürücü birşey yapmamız ve tüm çocukların okula gitmesini sağlamamız gerekiyor. Bu sadece çocukların yaşamını değiştirmeyecek. Bu, hepimiz için bir can simidi. Kızları eğitmek, iklim değişikliğiyle mücadelede sahip olduğumuz en etkili çözümlerden biri. Öyleyse haydi yapalım. Ücretsiz eğitim hakkını şimdi genişletin! Umutla ve kararlılıkla!

Kampanyaya Avaaz’dan ulaşabilirisiniz.

İklim aktivistleri ormanların “enerji kaynağı” statüsünden çıkarılmasını talep ediyor

İklim aktivistleri, Avrupa Yenilenebilir Enerji Direktifi‘nde orman biyokütlesinin “yenilenebilir enerji kaynağı” olarak nitelendirildiği ifadenin değiştirilmesini istiyor.

Fridays for Future İsveç’ten Greta Thunberg, Protect the Forest İsveç’ten Lina Burnelius, Yakmanın Ötesinde Avrupa’dan iklim aktivisti Sommer Ackerman, Sami çevre aktivisti Sofia Jannok ve Luonto-Liitto, Finlandiya’dan Ida Korhonen, Janne Hirvasvuopio ve Jan Saijets, Comite Schone Lucht Hollanda’dan Fenna Swart ve Dünya Ormanları Danimarka’dan Anne-Sofie Sadolin Henningsen’ın ile birlikte kaleme aldığı ve The Guardian‘da yayımlanan makale  Yeşil Gazete’de yer aldı.

Makaleyi incelemek için